Dhoom 3 | Aamir Khan Filmi

Aamir Khan denildiğinde Idiots, Taare Zameen Par, Fanaa, Ghajini gibi sinema filmleri akla gelir. Aamir Khan’ın bu yeni filmi, Dhoom 3 de bu saydığım filmlerin arasına girecek cinsten. İzleyiciyi yine etkileyen bir hikayesi olan Dhoom 3’te Aamir Khan diğer filmlerine göre daha fazla aksiyon sahnelerine yer vermiş. Bu durum görsel olarak izleyiciyi etkilese de hikayenin biraz sönük kalmasına neden olmuş gibi geldi bana. Hikaye ise 1990 yılında Chicago’da başlıyor. Bir Hint sirkinin yöneticisi olan Sahir’in babası bankaya olan borçları yüzünden intihar eder. Sahir bundan oldukça etkilenir. Yetenekleri ve sırları sayesinde Sahir, babasının intikamını almak için Chicago’yu bir gösteri sahnesine çevirir. Amacı babasının ölümüne neden olan Chicago Western bankasını iflasa uğratmak. Bunun için soygunlar düzenler. Hiçbir şekilde yakalanmayan Sahir’in bir sırrı vardır. Geride bıraktığı Hintçe yazılar nedeniyle, Hindistan Mumbai’den hırsızları yakalamakla ün salmış bir komiser yardımcısı Chicago’ya çağrılır ve Sahir’in izini sürmek için mücadele verir.

Özetle hikayesi böyle. Öncelikle bir Hint filmi olduğunu ve film içerisinde dans ve müziklerinin olduğunu hatırlatmakta fayda var. Bunlardan dolayı da diğer Hint filmleri gibi uzun sürüyor. Ancak bu filmde, bu figürler sanki daha yerinde olmuş. Özellikle hikaye içerisinde yer alan Hint Sirki’nden dolayı, yapılan dans ve gösteriler hikayeden uzaklaştırmıyor sizi ve hatta film içinde daha sonraki detayları görmede dans gösterilerinin yeri var. Üstelik Dhoom 3’teki müzikler de keyifli. Bir zamanlar, bir İngiliz sömürgesi olan Hindistan’ın bugün Hollywood arenasında kendi kültürünü yansıtan bir film yapabiliyorsa bu önemli bir şey. Aamir Khan faktörü de var elbette. Hintçe bir isim, Hint müziği ve danslarının yanı sıra Hintli aktörlerin baş rolleri paylaştığı ABD’de çekilen bir Hollywood-Hint filmi olmuş. Argüman batının bir ögesi ama o argüman kullanılarak Hint ögelerini, Doğu kültüründen bir şeyleri Batıya sunabilmek önemli, geçmişinde sömürgeciliğe uğramış bir toplum için. Çünkü hiçbir zaman sömürgeleşmemiş bir toplumun, kendi kendine kültüründen uzaklaşmasına, kopmasına dair örnekler varken, dikkate değer.

Aksiyon sahnelerine gelince, farklıydı. Bazılarında mantık yoktu onu söylemeliyim ama göze hoş geliyordu. Kimisinde Bollywood havası var ve bu da iyi bir şey. Alışık olmadığımız tarzda sahneler vardı 🙂 

Ve şu sözler film içerisinde sık sık tekrarlanıyor:

Biz O’nun (Allah’ın) insanlarıyız.
Bize kim meydan okuyabilir?
Umudun bin güneşi altında güneşlenerek,
Demir gibi güçlü bir irade ile,
Her adımda korkusuzca,
Kaderiniz elinizde yazılıdır.
İşte bugün gidiyoruz.

Hikayenin/filmin sonuna geldiğimizde ise insan ister istemez “çocuklar yine bir güzellik yapsaydınız” diye içinizden geçiriyorsunuz. Benim filmle ilgili notlarım bu kadar, uygun bir zamanınızda izlemeniz dileğiyle…

Filmifullizle’de izleyebilirsiniz.

Gökhan Atmaca, twitter.com/kuarkatmaca

Gökyüzünün üstünde
İşte bizim dünyamız
Pırıl pırıl kıvrımları ile
Bizim mutluluğumuz.
Ay’ın parlaklığıyla
yıldızlara dokunuruz…