Yeni evlenmiş çiftlerin genel bir klasik hikayesi vardır. İlk zamanlar cicim aylarıdır, yeni bir heyecan, yeni bir yaşam biçimi vs. hızla geçip gider. Sonra, hayat sıkıntılar yumağıdır aslında ve bunu iki kişinin birlikte üstesinden gelmesi gerekir. Ancak bunu anlamak, yaşayarak görmek pek kolay olmaz. Bu durumu aşamayan çoğu çiftin sonu da genellikle ayrılıkla bitiyor ne yazık ki. Bu defa önereceğim film olan My Love My Bride filminin konusu tam olarak bu meseleyi anlatıyor, evlilik nasıl yürür? Tabii biraz da bu film, erkeklerin hataları, yanlışları üzerinden konuyu ele almış. İzleyen bütün kadınlar erkeklerin izlemesi gerektiği şeklinde yorumda bulunmuş mesela koreantürk‘te. Aslında bu yönüyle, film benim ilgimi pek çekmedi. Benim ilgimi çeken tarafı, şiirle ilgili oluşu. Filmimizin odağındaki eşlerden biri şair olma hevesinde, şiirler yazıyor. Şiir söz konusu olunca da benim de ilgimi çekiyor elbette. Yaşlı bir şair var filmde, çok fazla yer de verilmemiş ama hakikatli konuşmaları var. İnsanda böyle birisini gerçek hayatta tanıma isteği uyandırmıyor değil.
My Love My Bride filmi, böylelikle izlediklerim arasında ve blogumda yerini almış oldu. Bir de replik var not ettiğim,
İnsanın evde tek olması yalnızlık değildir. Biriyle beraberken yalnız olmak en korkutucu olanı.
Filmin fragmanı da şöyle,
Gökhan Atmaca, twitter.com/kuarkatmaca
Facebook’ta Güneydeki Kore – S. Korea sayfasında Güney Kore ile ilgili paylaşımlarımı takip edebilirsiniz.