Bir zombi filmi izleyeceğimi hiç aklımdan bile geçirmemiştim daha önce. Sadece beş dakikalık bir şans vermiştim, IMDB puanının 7 puanın üzerinde olmasından dolayı. Filmin adı “Warm Bodies”, Türkçe olarak da Sıcak Kalpler şeklinde düşünülmüş. Aslında bu film filmin adıyla aynı olan bir kitaptan yola çıkarak hazırlanmış. Bu yazıyı yazmaya koyulana dek bilmiyordum. Isaac Marion’un yazdığı bu kitapta insan sıcaklığını özleyen bir zombinin hikayesi anlatılıyormuş. Filmde göreceğiniz üzere bu zombi karakterinin adı “R”. Zombi dediysek film bir korku-gerilim türünde değil, wikipedia’daki tanıma bakarsanız eğer paranormal romantik komedi zombi türünde bir film olarak tanımlandığını görebilirsiniz. İlginç değil mi?
Henüz ilk dakikalarında, ilk sahnelerinde izleyicinin ilgisini çekmeyi başarıyor film. Tabii ben böyle söylüyorum ama büyük beklentilerin oluşmasına da izin vermemeliyim. Öyle her şeyin tastamam olduğu bir film değil. Fikir güzel, uygulama da fena değil. Hani izleyebiliyorsunuz, sıkılmadan ve hatta takip eden sahneleri tahmin ederek ama ilgiyle hikayenin sürmesini bekliyorsunuz.
Filmin hikayesi Teresa Palmer’ın hayat verdiği Julie karakteri ile R’nin ilginç ilişkisi üzerine kurulu. Burada Teresa Palmer’in güzelliği filmin en güzel yanlarından biri tabi. Nihayetinde, hikayede tuhaf olan zombi R’nin diğer zombilerden farklı olarak düşünceler içinde olması, diğerlerine göre “çevresinde olanların farkında olması” ve sonra tabii Julie’ye aşık olması, onunla yeniden hissetmesi, rüya görmesi ve onu koruması. Tam da şöyle bir cümle ile özetlenebilir: Julie’ye rastlayana kadar o bir ölüydü. O’nunla canlanıyordu ve R’nin canlanması da beraberinde hikaye içinde bazı gelişmelere neden oluyordu.
Komik sahneler fena değildi. Julie bir keresinde zombilerin arasında kalıyor ve R, Julie’den ölü taklidi yapmasını ister. Julie de öyle saçma sapan hareketler içine girer ki, zombi R insan Julie’ye ayar çeker: “bu biraz fazla ölü oldu.” Hakeza zombi iç sesleri ise başka bir eğlenceli bölümüydü.
Hâlâ şaşırıyorum şu yazdığım satırlar arasında kim bilir kaç kez zombi kelimesini kullandım. Hiç izlemediğim bir film türünde veya konusunda bir blog yazısı yazıyorsam eğer bunun sebebi izlenilebilirliği olan bir film olarak düşündüğüm içindir. Bir çok mesajın yer aldığı filmde hoş veya eğlenceli bir vakit geçirebilirsiniz tabii mizah anlayışınıza da bağlı olarak. Yani aşk ölüyü bile canlandırdı diyebilirsiniz ya da ekşi sözlük yazarları gibi Teresa Palmer zombiyi adam etti de diyebilirsiniz. Neyse ben kaçtım.
Gökhan Atmaca – twitter.com/kuarkatmaca
Fragman: